Bütün peygamberlerin ortak çağrısı TEVHİD olmuştur. Tevhid, birlik, birlemek manasındadır. Allah’ın zat,sıfat ve mabud oluşunda tek oluşunu ifade eder. Şirk ise bunun zıddı bir kavramdır ki ORTAKLIĞI ifade eder. Şunu net ifade edelim ki Allah’ın sıfır müsamaha gösterdiği,affetmeyeceği tek günah ŞİRK tir.(Nisa4/48,116)
Şirk büyük bir zulümdür (Lokman31/13) Bu sebeple bütün peygamberler tevhidin mücadelesini vermişler.İnsanlar tevhidden sapınca Allah tekrar peygamber göndererek güncelleme yapmış, son tevhid güncellemesini de Efendimiz(sav) ile yapmıştır.
Tevhid, en özlü ifadeyle “La İlahe illalah” /Allah’tan başka ilah yoktur cümlesiyle ifade edilir. Buradan anlaşılıyor ki tevhidi inşa edeceksen önce şirki imha edeceksin. “İllallah” demek için “la ilahe” demen lazım. Yani önce “la ilahe” ile sahte ilahları yere sereceksin sonra da “illallah/sadece Allah” diyeceksin. Gönlünde, hayatında Allah’tan başka ibadet edecek, Allah’tan başka yardım-imdad isteyecek ikinci bir varlık olmayacak.
Hakikaten böyle mi acaba? Hayattan birkaç misalle açıklayalım…
Bir yerde başın derde girdiğinde, “Ya Rabbi sana sığınıyor, senden yardım istiyorum” mu diyorsun, yoksa “yetiş ya falanca mı” diyorsun. Cevabın ikinci şık ise sana şirk bulaşmış demektir. Hiç lafı eveleyip gevelemene, tevile gerek yok. Bünyene virüs girmiş, zehir girmiş. Bu zehirin panzehiri tevhiddir.
Akşama kadar bilmem kaç bin kelime-i tevhid çekip de ölülerin ruhundan meded ummak, falanca veli ölüleri dirilmiştir,falan şeyh gaybı biliyor,filan zat kalbimden geçeni biliyor demek ne yaman çelişkidir.
Bir başka misal. Evlendin çocuğun olmadı. Ne yapman lazım? Doktora gidip tedavi olman lazım. Bu fiili duandır. Sözlü duanı da yapmalısın. Bunu yapmak yerine falan yatıra, filan türbeye gidip çocuk istiyorsan(Ahkaf46/5 ) bil ki Allah’ın en çok kızdığı günahı işliyorsun demektir. Hele ki “filan türbeye gittim bana çocuk verdi” diyorsan bu günahın daha da katlanmış demektir. Allah seni imtihan ediyordu. Bu sıkıntının çözülmesi için gittiğin yer yanlış yer idi. Gitmemen gereken yere gittin. Bu sefer Allah sana bir evlat verdi. Ama sen yine Allah’ı unuttun. “Allah verdi” diyecek yerde “filan baba türbesi verdi” dedin.
Hem her gün günde en az 40 defa okuduğumuz Fatiha suresinde “Ya Rabbi yalnız sana ibadet eder yalnız senden yardım dileriz” demiyor muyuz.?!
Adam çıkmış Hz. Peygamberi anlatıyor güya. Saatlerce konuşuyor ama ortalıkta Hz. Peygamberden eser yok. Bizim iman ettiğimiz, Kur’an’ın bize tanıttığı(Kalem68/4, Ahzab33/21, Al-i İmran3/31,Nisa4/80,Fussilet41/6, Kehf18/110, Araf7/187-188, Ahkaf46/9) Hz. Muhammet gitmiş, mitolojik bir masal kahramanı gelmiş. Bakın ne diyor hoca kılıklı din taciri adam:
“Rasulullah zaman ve mekandan münezzehtir.Şu anda buradadır ve bizi duyuyor..Kabrinde diridir.Bütün diriler hayatını ondan alıyor.”
Şimdi söyleyin bu saydıkları sıfatlar kime ait? Bunu bilmek için hoca olmanıza gerek yok. Her Müslüman bilir ki zaman ve mekandan münezzeh olan sadece Allah’tır.Hayat veren –dirilten yegane varlık Allah’tır. Ama insan tevhidden bir milim saparsa böyle hezeyanda bulunur. İşin garip tarafı da binlerce insan kuzu-kuzu dinliyor. Bir Allah’ın kulu da “Bu ne maskaralıktır. Allah’a ait sıfatı nasıl peygambere verirsin.Bu, peygamberi ilahlaştırma değil mi.Hıristiyanların da İsa’ya yaptıklar tam da bu değil mi” demiyor.09.04.2016