Çok yakında muttali olduğum ama eski bir tutanak elime geçti. Bir odamız üyesi hakkında bir soruşturma açmış. Esasında olayı kendine göre haklı nedenlere de oturtmuş. Önce meslektaşımızın bürosu ziyaret edilmiş. Kendisine bir takım sorular sorulmuş, meslek yasasına göre yapması gereken bir takım görevlerde eksikler bulunmuş. Ama olay bana göre kurmaca, arkadaşımıza gözdağı vermek amaçlanmış anlaşılan. Bu eksikliklere istinaden disiplin kuruluna sevk edilmiş. Disiplin kurulu da bunu bir tutanağa başlamış. Yasal olarak sorulan soruları geçiyorum o işin kılıfı. Ama iki soru çok ilginç doğrusu. Bu işi yapanların asgari lise mezunu ama belki de hepsinin de üniversite mezunu olduğu düşünüldüğünde anayasal hakların nasıl ayaklar altına alındığını görmek beni üzdü.
Bizleri yönetenlerin asgari olarak anayasada belirtilen temel hak ve ödevleri bilmesi gerekmez mi? Mer’i anayasanın Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti başlıklı 26. Maddesi “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir” yine anayasanın Dernek Kurma Hürriyeti başlıklı 33. Maddesinin “Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir” dediğini bilmez mi? Anayasanın bu maddelerine göre dernek kuran, görüş, düşünce, öneri ve eleştirilerini yapan bir üyesine aşağıda belirteceğim sorular nasıl sorulabilir?
Sizi fazla bekletmeyelim disiplin kurulu kendi meslektaşına hiç utanmadan sıkılmadan şunları sormuş. “Odamızın son genel kurulu öncesi asılsız ve dayanaksız ifadelerle Odamızı ve meslek mensuplarını küçük düşürücü içerikli(!) mailler yolladığınız tespit edilmiştir. Neden böyle bir hareket yaptınız? Haksız rekabet kurulunda 2 nolu soruya verdiğiniz cevapta zaman zaman meslek örgütümüz ve meslek mensuplarına eleştiri yaptığınızı, hiciv edici yazılar yazdığınızı ifade etmişsiniz.” Eleştirinizi neden genel kurulda dile getirmeyip başka platformlara taşıyorsunuz? Soruya bak şimdi birini eleştirirken izin mi gerekiyor? Eleştiri sadece oda genel kurulunda mı yapılır? Hiciv edici yazılar elbette olacak. Hiciv hayatımızın tadı tuzu değil mi? Birine mail atmak görüş düşünce ve fikirlerini açıklamak, bu görüş düşünce ve fikirlerine taraftar toplamak anayasal haklar teminatında değil mi? Yoksa odanız ve mütegallibe yöneticileriniz eleştirilmeyecek kişilerden mi oluşuyor?
İşin asıl ilginci de soruşturmaya esas olan soru en sona saklanmış. “Bir sosyal paylaşım sitesinde MESLEKTE BIRLIK adı altında dernek kurulması için çalışmalar yaptığınız belirlenmiştir. Mesleğimizin birliği beraberliği kanunlar çerçevesinde SMMM odası altında olmaktadır. Siz odamız dışında neden bir birlik kurmak için atılımlar da bulunuyorsunuz? Odamıza karşı ve meslek mensuplarına karşı yapılan bu hareketin suç olabileceğini bilmiyor musunuz ?” Sen adama bak odaya karşı dernek kurmak da ne demek? Kurulan bir deneğin odaya karşı olduğu da nerden çıktı? Velev ki odaya karşı ne olacak sanki? Sen suça baksana “sen neden birlik kuruyorsun?” Birlik ve beraberliğin suç olduğu da nerede görülmüş? Odalar kuruldu diye mesleki dernekler yasaklandı da bizim mi haberimiz yok? Bu hareketin suç olabileceğini bilmiyor musunuz? Suçun nerde yazıldığı belli değil mi? oda ve birlik kanununda mı, dernekler kanununda mı nerede bu suç? Hadi suç cezası nerede yazılmış bu suçun?
Ya bu adamların bilgisi yok anladık da hiç mi kitap açıp bakmazlar “böyle bir soruyu nasıl sorarız?” diye. Veya bir hukukçuya danışmazlar mı ya “dernek kurmaya kalkan birine karşı soruşturma açabilir miyiz?” diye. Bu ne cüret yahu? Anayasal dayanağını yukarıda yazdık. “Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir.”
Anayasa bu kadar açık ve net iken yargıdan çıkan karar daha da garip olmuş. Konuyu yargıya götüren arkadaşımıza cumhuriyet savcısı tek cümlelik bir cevap vermiş. “Üyesi olduğu meslek odası disiplin kurulu tarafından hakkında disiplin soruşturması açılması olayını, dernek kurma özgürlüğünün engellenmesi olarak algılayıp şikâyette bulunmuş ise de, yönetim kurulunun, üyeleri hakkında disiplin soruşturması açması hususu herhangi bir suçu oluşturmadığından, olayla ilgili olarak herhangi bir kimse hakkında, kamu adına KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA karar verilmiştir.”
Şimdi ne diyelim biz; meslektaşımız hakkında soruşturma açılmasından mı şikâyetçi olmuş, yoksa anayasal haklarının kullanılmasına engel olunmaya çalışıldığından mı? Cumhuriyet savcıları, cumhuriyetin olduğu kadar cumhuriyet tarafından sağlanan hakların da koruyucu değil mi? Bir savcı o disiplin kurulu üyelerini karşısına alıp “siz ne hakla dernek kurma ve fikir açıklama özgürlüğünü kullanan birini sorgularsınız” demez mi? Demezse başka ne der acaba?