30 Mart 2014’te yapılacak yerel seçim öncesinde Doğankent’te yapılan çalışmaları yakından takip etmeye çalışıyoruz. Doğankent yerel medyası, İstanbul’da yaşayan ve kış ayını İstanbul’daki çocuklarının yanında geçiren Doğankentliler ile bu konudaki bilgi ve duyumlarını paylaşıyoruz. Tüm bunları üst üste koyarak Doğankent gündemini yakalamaya çalışıyoruz.

Genel resme baktığımızda, çıkardığımız sonuç ise gerçekten üzücü. Doğankent siyaseti de Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasetten farksız. Aday adaylığı sürecinde yaşananlar bize gösterdi ki Doğankent’in ekonomik girdilerinden yararlanan siyaset ve siyaset dışı güç odakları halkı kendi belirlediği adaylar çevresinde toplamaya çalışıyor. Bu toplama sırasında da zorlama yapabilecek kadar ileriye gittikleri de rivayetler arasında.

Bugüne kadar yazdığımız yazılar ve yaptığımız eleştirilerden dolayı adımız muhalife çıkmış olsa da ülkemizdeki gelişmelerin ve yapılan doğru yatırımların yanında olmadığımız söylenemez. Önemli olan, ülkemizdeki gelişme ve değişimden Doğankent’in ne kadar pay aldığı ya da yararlandığıdır. Sosyal sorumluluk hissi ile catalagackoyu.com’da Doğankent ile ilgili birçok projeyi hazırlayıp ziyaretçilerimizle paylaştık. Editör arkadaşlarımızla Doğankent için neler yapılabilir diye tartışarak gerek projeler bölümüde gerekse köşe yazılarımızda bu konuları işledik. Ama bu öngörülerimizi dikkate alan bir aday var mı derseniz, emin değiliz.

Bu yazıdaki konumuz, mevcut adaylara daha yakından bakmaya çalışmaktır. Buradaki eleştirilerimin adayların şahısına yönelik olmadığının ve şahıslara yönelik eleştirilerde bulunmayı doğru bulmadığımın altını çizeyim.

Burada ele alacağımız temel konu, mevcut belediye başkanı Nazmiye Hanımın Doğankent’e yaptıkları / yapamadıkları ve yeni belediye başkan adaylarının adayların ne vaat ettikleridir.

Nazmiye KABADAYI

2004 Yerel seçimlerinde Ak Parti’nin Türkiye’de estirdiği rüzgar ile Doğankent’teki seçmenlerin % 45’inin (1098/2524) oyunu alarak belediye başkanlığına seçilen Nazmiye Kabadayı, 2009 yerel seçimlerinde de yine Doğankent seçmeninin % 53’ünün (1118/2437) oyunu almıştır. Burada yüzdelik dilimde Ak Parti’nin oyu artmış (20 oy) gözükse de seçmen sayısındaki azalma çok dikkat çekicidir. 2004 Yerel seçimlerinde Doğankent’in seçmen sayısı 2524 iken 2009 seçimlerinde bu sayı 2437’ye gerilemiştir. Seçmen sayısındaki azalmayı göz önüne alırsak Doğankent’e 2004-2009 yılları arasında istihdam artırıcı hiçbir yatırımın yapılmadığını ve göçün önlenemediğini görürüz.

Giresun Üniversitesi’nin Doğankent’e MYO açması konusundaki kararın çıkmasında Nazmiye Kabadayı’nın rolünü bilemiyorum ama binanın yapılması ve bina yerinin belirlenmesi konusundaki çabalarını, proje sürecinde ve binanın inşa edilmesi konusundaki çabalarını elbette takdir ediyoruz.

Doğankent’in çevre düzenlemesi, ana caddenin taş döşemesi, ışıklandırma ve ara yolların açılması konusundaki yaptığı çalışmalar; yine Doğankent’te yaşayanların takdirindedir.

Doğankent’e yeni bir belediye binası kazandırılması, Doğankent alt yapısından biriken çöplerin arıtılması konusunda yaptığı çalışma da ortadır. Diğer yandan bu arıtma tesisinin yeri ve yapımı konusundaki çalışmalar da yine yerel medya tarafından gündeme getirilmiştir. Bu konudaki takdirde yine Doğankent’te yaşayanlarındır.

Diğer yandan Sosyal tesisler, halı saha, park, çevre düzenlemesi, alt yapı yapmak belediyenin görevi olduğundan bunu hizmet olarak sunmayı da doğru bulmuyorum.

Doğankent’in bugünkü en büyük sorunu imar sorunudur. Bu konuda da elle tutulur bir çalışma yok. Büyükşehirlerdeki çarpık kentleşme Doğankent’te de aynen devam etmektedir. Bu çarpık kentleşme konusunda bütün suçu Nazmiye Hanım’a atmak da doğru değildir, burada Doğankent’teki bina ve arsa sahiplerinde de sorumluluk aramak gerekir.

Doğankent’te dolaşan rivayetlerden biri de Nazmiye Hanım’ın bütün yatırımı kendi mahallesi olan Süttaşı’na yaptığıdır. Eğer burada kasıt yol ise, bu yolu yapmak zaten belediyenin görevi olduğundan bu eleştiri de doğru değildir.

Nazmiye Kabadayı, hakkındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle Ak Parti’den 2012 Eylül ayında ihraç edilmiş 2013 ocak ayında da Büyük Birlik Partisi rozeti takmıştı. Burada asıl üzerinde durulması gereken ise Nazmiye Hanım’ın ihracı ile birlikte İlçe teşkilatında onunla birlikte hareket edenlerin yine görevlerinde kalmasıdır. Kaldı ki bu kişiler, Doğankent belediyesi ile iş yapmaya devam etmektedir.

2014 yerel seçimlerinde Nazmiye Hanım’ın şansının zayıf olduğu iddia edilse de, Doğankent’te adaylık sürecinde yaşanan gelişmeler ve Nazmiye Hanım’ın Süttaşı’ndaki oylarını dikkate aldığımızda en az diğer adaylar kadar seçilme şansı olduğu söylenebilir. Ak Parti ve MHP ilçe teşkilatlarının bu adaylık sürecindeki tutumlarına baktığımda bende, “İş ilişkileri nedeniyle Nazmiye Kabadayı’nın yeniden kazanmasını istiyorlar.” hissi uyanmadı desem yalan olur.

HAŞİM BİROL TEKİN

İlk olarak 2004 yerel seçimlerinde Doğankent belediye başkanlığına aday olan H. Birol Tekin seçmenlerin % 28’inin (690/2524) ve 2009 yerel seçimlerinde ise % 45’inin (945/2437) oyunu alarak ikinci parti olmuştur. Daha önceki yıllar incelendiğinde MHP’nin oylarını artırdığı söylenebilir.

Doğankent’te iki dönem belediye başkanlığı yapan Şenol Tekin’in oğlu olması, yani siyasetin içinde büyümesi Birol Tekin için bir avantaj olsa da, babasının yaptığı/yapamadığı icraatlar da yine onun bu seçimdeki alacağı oyları etkiler mi bilemeyiz.

İki dönem MHP’yi Doğankent’te 2. parti yapan Birol Tekin, Nazmiye Kabadayı’nın Ak Partiden ihraç edilmesi ile 2014 yerel seçimlerine MHP’den katılması halinde en güçlü belediye başkanı adayı iken Ak Parti’ye geçerek aday adayı oldu. Nurettin Günay’ın Ak Parti’nin adayı olarak açıklanmasıyla istifa ederek tekrar MHP’nin belediye başkanı adayı oldu.

Birol Tekin ile yaptığım görüşmede “Ak Parti’ye geçmeye karar vermem yaklaşık olarak 10 ay gibi bir sürede gerçekleşti. Gerek Doğankent’te yaşayan insanlarımız, esnaflarımızla gerekse bana oy veren MHP seçmenleri ile yaptığım görüşmeler ve Ak Parti ilçe yönetiminin ve seçmenlerin baskısı neticesinde böyle bir karar aldım. Aday adaylığı sürecinde yaşananlarla ilgili bir açıklama yapmayacağım. Neticede bir arkadaşımız aday gösterildi. Ancak Ak Parti’ye geçiş ve ayrılış sürecim manevi olarak beni olumsuz etkiledi. Bugüne kadar ki siyasi duruşumu etkilemediğini söyleyemem. Şimdi gerek basında gerekse sokakta bu konuda bana yapılan eleştirilere cevap veremiyorum.” dedi

Her ne kadar kendisini şahsen tanımasam da Tekin’i tanıyan ya da tanıdığını iddia eden kimle konuştuysam kişiliği ve dürüstlüğü konusunda herkes kefil olurum diyor. Tekin’in istifası ile birlikte Ak Parti’den de çeşitli kopmalar olmaya başladı. 2009 seçimlerinde aldığı oyu koruyabilirse Doğankent’in belediye başkanı olarak önümüze çıkacaktır.

NURETTİN GÜNAY

Doğankent Lisesi ile ilgili yaptığım “Doğankent Lisesi Dibe Vurdu” haberi ile ilgili çalışmalar yaparken tanıştım Nurettin Günay ile. Bu dönemde kendisi Doğankent İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yapıyordu. Siyasete girmesine en çok şaşırdığım aday diyebilirim. 2014 yerel seçimleri için Ak Parti’ye en son müracat eden aday adayıydı.

Bürokratlıktan siyasete geçtiği ve daha çiçeği burnunda bir siyasetçi olduğu için siyasi açıdan çok fazla değerlendirme yapmayı doğru bulmuyorum. Ama eğitimci kimliğinin yapacağı siyasette etkili olacağı kanaatındayım.

Nurettin Günay ile ilgili ortaya atılan iddia ise, AK Parti ilçe yönetiminin Nazmiye Kabadayı ile olan çıkar ilişkileri nedeniyle güçlü bir aday olarak görünen Birol Tekin’in AK Parti’den belediye başkanı olmasını önlemek amacıyla Nurettin Günay’ın aday adayı yapıldığıdır. Temayül yoklamasından Birol Tekin’in çıkmasına karşın parti yönetiminin Nurettin Günay’da israr etmesi bu iddiayı destekler niteliktedir.

CHP / SP / Bağımsız

Doğankent’teki başkanlık yarışının BBP, MHP, AKP arasında geçeceğini düşünüyorum. Bana göre Nazmiye Kabadayı, Nurettin Günay ve Birol Tekin’in şansları eşit. Her üçünün de belediye başkanlığını kazanması benim açımdan sürpriz olmaz.

CHP nin Doğankent’teki oylarını geriye dönük incelediğimizde CHP’nin adayı İsmail Kaçmaz’ın Doğankent’te seçimi kazanmasının “büyük sürpriz” olacağı kanısındayım.

Saadet Partisinin (Refah, Fazilet) Doğankent yerel seçimlerindeki oyları inişli çıkışlıdır. 2004 yerel seçimlerinde 72, 2009 seçimlerinde 12 oy alan SP’nin adayı Halil Kara’nın seçimi kazanması CHP adayının kazanması gibi büyük sürpriz olur.

Gerek CHP gerekse SP nin seçimi kazanması, adaylık süreci ve son seçimden bugüne yaşananlar değerlendirildiğinde Doğankentlilerin tepki olarak oylarının bu partilerde toplanması ile mümkün olabilir ancak. Ama şu anda da böyle bir durum olası görünmüyor.

Doğankent’teki adayların projelerini ilerleyen günlerde daha net göreceğiz. Ama önemli olan proje sunmak değil, uygulanabilirliği olan ve Doğankentin ihtiyacına hitap eden ya da Doğankent’in sorunlarını ortadan kaldırabilecek nitelikte olmasıdır.

Doğankent’teki belediye başkanlığı yarışının, projelerin veya partilerin etkili olduğu değil, daha çok “kişiler”in etkili olduğu bir seçim olacağını kanaatındayım.

Doğankent’te belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği ve il genel meclisi üyeliklerinin seçilmesi ya da seçilmemesi benim ya da yerel basının söylemleriyle olacak değil elbette.

SON SÖZ:

Doğankent’te yaşayanlar kendilerini yönetecek kişiye kendileri karar verecekler. Seçtikleri adayla ya Doğankent kazanacak ya da Doğankentliler Harşıt Çayı ile Tirebolu’dan denize dökülmeye devam edecektir.

Sevgi ve Hürmetle

Mart 2014