Bir şanssızlıktır bırakmamış Harşıt’ın yakasını. Harşıt’ın tarihini incelediğimizde ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız.
Bir Torul, bir Tirebolu nereye bağlanacağı bilinemeyen Harşıt 1990 yılında Tirebolu’ya bağlı bir nahiye iken her nasılsa ilçe oluyor. Oluyor olmasına ama, İlçe olurken bile şansızlığı yakasını bırakmıyor.
Neden mi?
İlçe olduğu 1990 yılında Çatalağaç (Şadı), Güvenlik (Kanyaş), Doymuş, Çatak, Söğütağzı (Kuzan), Oyraca, Kozköy, Güdül olmak üzere 8 köy Harşıta bağlanıyor.
Ne yazık ki aynı dönemlerde bugün nüfusu 2000’in üzerinde olan Törnük ve Üçtaş köyleri yeni ilçelerin kurulması için çıkarılan kanunla Harşıt’tan ayrılarak Gümüşhane’nin yeni ilçesi olan Kürtün’e bağlanıyor. Şunu da belirtmek gerekirki Daha önce yapılan referandumda bu köyler Gümüşhane'ye bağlanmayı seçmişlerdi. Yani dere bu sefer yukarı doğru akmıştı. Bu köylerin Harşıt’tan ayrılmasıyla birlikte Harşıtlıların yaylalarının neredeyse tamamı idari olarak Gümüşhaneye bağlandı. Bu durum Harşıtlıların önem verdiği birçok yayla geleneğinin yok olmaya başlamasının da başlangıcı oldu. Bunun en büyük örneği de Kürtün belediyesinin organizasyonunu üstlendiği Güvende (Güvendi) yaylasında yapılan şenliklerdir. Bu durumda Kürtün ile Harşıt’ın tarihsel kardeşliğini bitirmek üzeredir.
Harşıt’ın bugünkü idari yapısını incelediğimizde; Çatak, Çatalağaç, Doymuş, Güdül, Güvenlik, Kozköy, Söğütağzı, Oyraca, Yeniköy olmak üzere 9 köy ve Merkez, Sadaklı, Süttaşı, Yenimahalle, Yeşiltepe mahallesi olmak üzere 5 mahelleden oluştuğunu görüyoruz.
Şimdi gelelim asıl meseleye.
Giresun’un yeni ilçelerine baktığımızda, Harşıt kendinden sonra ilçe olan Çamoluk, Çanakçı ve Güce ilçelerine göre de, Giresun’un en az köye sahip ilçesidir. Harşıt’tan çok sonra ilçe olan Çamoluk’un 26, Çanakçı’nın 13 ve Güce’nin 15 köyü bulunmaktadır.
Harşıt Tirebolu’dan ayrılıp ilçe olurken Tirebolu’nun 61 köyünden sadece 9’unu alabilmiştir ya da verilmiştir. Harşıt ve çevresini biraz incelersek bugün Tirebolu’ya bağlı olan Şenyuva, Kayalar, Dokuzkonak, Aşağıboynuyoğun, Ataköy, Eymür, Sekü, İğnece, Güce’ye bağlı olan Tekkeköy, Yukarıboynuyoğun, Ergenekon ve yine Görele ilçesine bağlı Soğukpınar ve Gülpınar, gibi köylerin neden Harşıt’a bağlanmadığını sorgulamamız gerekir. Çünkü gerek coğrafi konumları gerekse yıllardır ihtiyaçlarının çoğunu Harşıt’tan sağlayan bu köylerin Tirebolu, Güce ve Görele’ye bağlı kalması neye göre belirlendi. Bu köylerin nereye bağlanacağı ile ilgili kararı verenlerin hangi kriterleri dikkate aldıklarını merak etmiyorum desem yalan olur.
Bugün Sekü’ye, yaklaşık 24 km mesafede bulunan ve 50 köyü olan Tirebolu’nun mu? yoksa 6 km mesafede bulunan ve sadece 9 köyü olan Harşıt’ın mı hizmet vermesi daha kolay? Sekü gibi bu köylerin çoğuna Tirebolu’nun hizmet götürmesi Harşıt’a göre daha zordur. Oysa bu köylerin nüfuslarının hak ettiği ödenek Harşıt üzerinde daha iyi bir yatırıma dönüştürülebilirdi.
Harşıt’ın; Erzurum, Gümüşhane güzergahından sahile inmek isteyenlerin ve sahilden yaylalara çıkmak isteyenlerin mecburi geçiş güzergahı olması, ilçe merkezinde bulunan bankadan emeklilerin maaşlarının ödenmesi, fındık ticareti, köylülerin ihtiyaçlarını karşılamak için ilçe merkezine inmesi gibi bir çok etken Harşıt’in ekonomisini yıllarca canlı tutmuştur.
Oysa bugün köylerin boşalmasıyla birlikte, Harşıt bütün kazanımlardan uzak, ekonomisi devamlı geriye giden bir ilçe konumuna gelmiştir. Yerel yönetimlerin nüfus yoğunluğuna göre ödenek aldığı düşünülürse, bu geri gidişin nedenlerinin bir an önce irdelenmesi ve hataların giderilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.
Öyle sanıyorum ki Harşıtlılar kendilerine yapılan “cücük” muamelesine alışıp giderek “küçül”mektedir. Bu yüzden çevresine yapılan yatırımlardan yeteri kadar payına düşeni alamamaktadır.
Ne acıdır ki Harşıt'ın çevresinde bulunan Görele, Güce, Kürtün ve Tirebolu’ya bağlı bir çok köy ihtiyaçlarını Harşıt'tan karşılarken Harşıt büyük uğraşlarla kendisine sunulan eğitim yuvasının (MYO) açılmasını sağlayacak nüfusa bile sahip değildir.
Oysa yukarıda bahsettiğimiz köyler Harşıta bağlı olsaydı, MYO çoktan açıldığı gibi, nüfusuna göre diğer birçok hizmeti almakta da bu kadar zorlanmayacaktı.
Ben Harşıtlıları düşünmeye değil icraat yapmaya çağırıyorum.
Hadin bakalım…
Sevgilerimle
Ocak 2013