SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

7. Giresun Günleri

Yazının Giriş Tarihi: 22.05.2013 23:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.05.2013 23:52
7 yıldır Feshane Giresun Günleri’ni takip eden biri olarak daha once bu konudaki fikirlerimi, eleştirilerimi ve gördüklerimi editörlüğünü yaptığım web sitemde yazmıştım. Giresun Günleri üzerine sanıyorum bu 4. yazım.
 
28 Nisan pazar günü Taksim’de yapılan Giresun yürüyüşüne katılamamış olmam beni epeyce üzse de gerek ulusal basında, gerek yerel basında çıkan haberler gerekse sosyal medya aracılığıyla yansıyan görüntüler beni ziyadesiyle mutlu etti.
 
Daha önceki yazılarımda, eleştirilerimi yaparken çözüm önerilerimi de sunmuştum. Bu yıl Giresun Günleri’ni haber amaçlı değil gezmek ve gözlem yapmak için ziyaret ettim. Cuma akşamı resmi açılışta bulundum. İlk kez resmi açılışın bu denli kalabalık olduğunu gördüm. Nedeni nedir bilemiyorum ama resmi açılışın olduğu cuma akşamları bu kadar Giresunlunun İstanbul trafiğine ragmen buraya nasıl geldiğini merak etmiyorum desem yalan olur. Feshaneyi ziyaret edenlerin sayısından da anlaşılacağı üzerine bu yıl Giresun’un gabuğunu gırdığına inandım.
 
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da iki sahne kurulmuştu. Haliç Salonundaki sahnede sunumlar ve konserler, dışarıda kurulan sahnede ise yeni yeni tanınan giresunlu sanatçıların konserleri vardı. Her iki tarafında ziyaretçisi oldukça fazlaydı. Dışarıdaki standlarda ise yiyecek ve alışveriş standlarının sayısı da geçen yıllara oranla daha da artmıştı.
 
III. Mahmut salonunda her zamanki gibi ilçe ve ticari standlar vardı. Bu yıl bu salonda Giresun evinin tanıtımı yapılıyordu. Giresun köy evlerinin etrafında bulunan körsesinden çötenine, fındık savurma makinasından mısır değirmenine herşeyin orjinali getirilmişti. Evin altındaki ahırdaki dana ve keçi ile unutulmamıştı.
 
Bir ziyaretci olarak feshaneyi ele aldığımda mutlu oldum. Bir de 7 yıldır burada mücadele eden insanlarla yılda bir kez biraraya gelmenin de mutluluğu var. Burada gördüğümüz belirli yüzler var ki onların mücadelesini alkışlamamak ayıp olur. Çünkü bu tür organizasyonlar gerçekten ciddi emek isteyen işlerdir.
 
İşin Doğankent yönüne gelecek olursak, bu yıl halk oyunları ekibimizle katılamamış olmamız bir eksiklikti sanıyorum  Feshanede bulunduğum sure içinde tanıyan dostların çoğu “Ekibiniz nerede?” diye sordular.
 
Doğankent standını son iki yıl ki durumuna gore daha sönük görsek de bu standın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Burada isim belirtmeye de gerek duymuyorum. Kimin nekadar mücadele ettiğini birçok Doğankentlinin görme olanağı mutlaka olmuştur. Geçen iki yıla gore Doğankentlilerin daha duyarsız olduğu aşikar. Bu ilgisizliğin nedenini de henüz anlayabilmiş değilim.
 
İki yıl bu koşuşturmayı yaşayan biri olarak burada Doğankent için emek veren arkadaşların heyecanına bu yıl ortak olamanın burukluğunu da yaşadım. Ama bir Doğankentli birey olarak sorumluluğumu da unutmadan hem doğankent standında hem medya platformu standında yerimi aldım. Diğer ilçe standlarındaki arkadaşları da ziyaret ederek onlarla selamlaşmayı da ihmal etmedim. Umuyorum ki tüm Doğankentliler bu tür etkinliklerde kendi ilçe standlarına karşı sorumluluk hissetsinler.
 
İstanbul ve çevre illerde yaşayan Doğankentlilerin buraya daha fazla katılmaları, sanatçılarının, eğitimcilerinin, işadamlarının Doğankent standında daha çok boy göstermelerini isterdim. Bu yıl sanatçı olarak sadece Ertuğrul Alim vardı. Şerif Pir, Ali Alim, Aliosman Kargın, Ceyhun Aydın’ında bu standa bir araya gelmeleri daha güzel olurdu sanıyorum.
 
Cumartesi günü feshaneye ailemle birlikte katıldım. Bu ailemle ilk kez katılışımdı. Daha önceleri görevlerimiz ve haberciliğimiz nedeniyle ailemle ilgilenecek zaman olmamıştı. Saat 11,30 sularında feshanede olmama karşın yoğun bir kalabalıkla karşılaştım. Daha onceki yıllarda kalabalık akşam saatlerine doğru ancak bu kadar artıyordu. Yöresel ürünler, hediyelik eşyalar satın alarak, giresunun yerel lezzetlerinden tatma imkanı buldum.
 
Stand ya da diğer faaliyetlerde görev almadan sadece gezmeye ve gözlem yapmaya gelmek daha daha keyifliymiş. Sanıyorum bundan sonraki yıllarda da bu amaçla geleceğim feshaneye. Haber yakalama telaşıyla ya da standla ilgili görev üstlendiğimde feshanede yaşanan birçok güzelliği kaçırdığımı gördüm.
 
Geçen yıllara oranla feshanenin hem ziyaretçi sayısı açısından hem de yerel ve ulusal medyadaki heberler açısından çok ön plana çıktığını gördüm.
 
Yukarıda bahsettiğim birkaç temenni dışında Feshane Giresun Günleri’nin bir ziyaretçisi ve gözlemcisi olarak çok da eleştirilecek bir durum görmüyorum. Belki Doğankent’in durumu ile ilgili görüş ve eleştirilerimi ileride kaleme alırım.
 
Daha önce feshane ile ilgili yazdığım yazıda "Giresun Gabuğunu Gırdı Ama Foruk Çıktı." demiştim. Bu yılkı fındıklarda foruk azdı diyerek bu etkinlikte emeği geçen Giresunlulara, Doğankentlilere şükranlarımı sunuyorum.
 
Sevgi hürmetle
 
Mayıs 2013
 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Doğankent Gazetesi, Harşit Vadisi'nin Sesi
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.