Doğankent Spor Kulübüne yakın çevreler tarafından alınan kulis bilgilerine göre açıktan dillendirilmese de arka planda yeni bir yönetim oluşturma çabalarının devam ettiği ileri sürülürken, mevcut yönetimin ise yeni yönetim oluşuncaya kadar görevine devam edeceği belirtildi.
Doğankent Spor Kulübünün Kurucu Başkanı Yusuf Özden ile bazı eski yöneticilerin geçtiğimiz hafta yaptığı ortak açıklama ile kulübün yönetimsiz kalması halinde devreye girebilecekleri yönündeki açıklamalarının bazı çevrelerde rahatsızlık oluşturduğu dile getirildi.
Bu konu ile ilgili görüşlerini sorduğumuz eski yöneticilerinden Ömer Tekin, Doğankentspor Kulüp Başkanı Serkan Cihan’a geçirdiği rahatsızlık nedeniyle geçmiş olsun dileklerini ileterek, kulübe sağladığı katkılar nedeniyle de teşekkür etti.
Tekin, yaptığı açıklamada “Biz geçtiğimiz hafta gayet net bir şekilde düşüncelerimizi ifade ettik, hangi şartlarda göreve talip olacağımızı da net çizgileri ile ortaya koyduk.
Biz hiçbir zaman taliplisi olan bir kulübe veya devam eden yönetime talip olmadık, olmayacağız da.
Bize gelen bilgilerde ‘takımın liglere katılamayacağı, kimsenin kulüple ilgilenmediği, hatta Doğankent Spor Kulübü Derneğinin de kapatılacağı’ söylenerek kulübe sahip çıkmamız istendi.
Hatta mevcut yönetimin de bu doğrultuda basın açıklamaları olduğunu görünce bizde Kulübün Kurucu Başkanı Yusuf Özden ve kulübün kısa sürede başarılı bir noktaya gelmesinde büyük emeği olan Rasim Ünlü ile istişare ederek, kulübü bu çıkmazdan kurtarmak için neler yapabileceğimizi istişare ettik.
Bu istişareler sonucunda da şayet kulüp kapanma noktasına gelecekse bu yükün altına girme kararı verdik.
Ancak daha sonraki gelişmelerde, gerek yerel basın, gerekse sosyal medya aracılığı ile verilen mesajlarda; kulübün liglere katılma kararı aldığı ve gerekli işlemlerinde yapıldığı kamuoyu ile paylaşıldı.
Bu süreçte yine yapılan bazı açıklamalar ve paylaşımlarla da tekrar farklı polemikler içerisine çekilmeye çalışıldığımızı gördük.
Bizim yaptığımız açıklama gayet net ve açıktı. Biz açıklamamızda ana fikir olarak ‘…mevcut bir yönetim görevine devam ederken, alınan herhangi bir olağanüstü kongre kararı bulunmazken bizim doğankentspor yönetimine talip olmamız şık olmaz. Ancak mevcut yönetim bu görevi sürdüremeyeceğini düşünerekten istifa ederek, kulüp olağanüstü kongreye giderse biz o zaman başka talipli çıkmasa, kulübü ortada bırakmaz kendi oluşturacağımız kadrolarla görevi almaya hazırız’ dedik.
Yani birinci şartımız ‘mevcut yönetimin istifa etmesi’ idi, ikinci şartımız ise ‘kendi oluşturacağımız kadrolarla görevi almaya’ hazır olduğumuzdu.
Ancak bu açıklamalarımızdan sonra yapılan açıklamalar ve bizzat şahsıma yönelik yapılan teklif ve eleştirilerde, bizim dışımızda oluşturulan yönetim kurulu listelerinde yer almamız veya kendi hazırlayacağımız listelerde bazı isimlerin yer almaması yönünde oldu. Hâlbuki biz yaptığımız açıklamayı kamuoyu ile net olarak paylaşmıştık.
Demişti ki ‘…mevcut yönetimin istifa etmesi…’ ve ‘…kendi oluşturacağımız kadrolarla görevi almaya…’ hazırız. Yoksa olağanüstü kongre ile veya bize yapılan telkin veya tehditlerle oluşturacağımız bir liste ile böyle bir yola çıkmamız mümkün değildir.
Böyle bir açıklamanın nedeni ise daha önce yönetimde iken yaşadığımız sıkıntılar ve uğradığımız haksızlıklara ile içerden veya dışardan uğradığımız sabote edici hareketlere tekrar maruz kalabileceğimiz endişeleri idi.
Bu endişelerimizin yersiz olmadığını da yaptığımız açıklamalardan sonra yaşadığımız olaylar bize açık ve net olarak göstermiş oldu.
Bu noktadan sonra da takımın olumsuz etkilenmemesi, kulübün sıkıntısız yönetim oluşturması için gösterdiğimiz çabaların arka planda sekteye uğratılmaya çalışıldığına bizzat kendim şahit oldum. Hal böyle olunca da yaptığımız açıklamanın bir bağlayıcılığının kalmadığını gördük.
Takım üzerinde heves ve hesabı olanların bu heves ve hesaplarının hala devam ettiğine şahit olduğumuzdan ve yaptığımız açıklamaların bağlayıcılığından da yola çıkarak bu hafta sonu yapılacak olan olağanüstü genel kurulda yönetim için liste çıkartmayacağımız gibi ondan sonraki süreçte de bu doğrultuda bir girişimimiz olmayacaktır.
Olumlu veya olumsuz şartlar altında yoluna devam eden bir oluşuma talip olmayacağımız gibi olumsuz yönde bir müdahalemizde hiçbir zaman olmayacaktır.
Bizde yardım talep edilmesi halinde, yönetim dışında kalmak suretiyle iyi niyet çerçevesinde gerekli desteği vermeye önceki yönetimlere olduğu gibi bundan sonraki yönetimlere de devam edeceğiz.
Zaten bizim dışımızda gelişen olaylar sonucunda kulübün eski yöneticilerinden; Selçuk Patan ve Mahmut (Fatih) Şahin gibi isimlerin yönetim oluşturmak için farklı arayışlar içerisinde olduğuna da bizzat şahit olduğum için kendi aramızda yaptığımız ikinci bir değerlendirme ile bizim dışımızda farklı bir yönetim oluşturulması için kulüp üzerinde emeği olan kişilere de gerekli alanı sağlamak için kenarda durmayı ve kulübün Doğankent’te yaşayan yöneticilerle yönetilmesi gerektiği kanaatimizi muhataplarına da ilettik.
Zaten şu anda liglere devam eden bir takım var ve Doğankentspor camiasının da yakından takip ettiği gibi kulübün kısa sürede gözle görülür başarılar elde etmesine katkısı olan bir yönetimde hala görevi başında bulunmaktadır.
Yine Kulüp Başkanı Serkan Cihan’ın, sosyal medya aracılığı ile yaptığı açıklamada ‘Borçsuz toprak sahalı ve 1 kupa ile aldığım Doğankent Spor Kulübü Başkanlığını sahası yapılmış ve 4 kupa daha ekleyerek yine borçsuz bir şekilde sona ediyorum, yapılacak olağanüstü kongrede sağlık sorunlarım sebebiyle tekrar aday olamayacağım. Bu süreçte benden önce bu görevi sürdüren başkanlara yönetimlerine ve özellikle birlikte görev yaptığım yönetim kurulumdaki abilerime sonsuz destekleri için teşekkür ediyorum. Başkanlığım döneminde birlikte görev yaptığım teknik ekiplere, futbolculara ve taraftarlarımıza destekleri için ayrı ayrı teşekkürler. Yeni yönetim oluşuncaya kadar görevdeyiz’ ifadelerini kullanması da göz ardı edilmemelidir.
Hala görevinin başında olan bir yönetim var ve bu yönetim 9 kişiden oluşmaktadır. Buradan bir kez daha Kulüp Başkanı Serkan Cihan’a geçirdiği rahatsızlık nedeniyle geçmiş olsun dileklerimi iletirken, başkanın sağlık sorunları nedeniyle görevi bırakmak istemesi, yönetimin yok sayılacağı anlamına gelmiyor. Yönetim istifa etmediğine göre, yeni yönetim oluşuncaya kadar da görevlerine devam edeceklerini açıkladıklarına göre, bizim bu noktada devreye girmemiz söz konusu bile olamaz.
Kaldı ki ben kendim yaptığım kulis çalışmaları ve bana gelen taleplerden kulübün sahipsiz olmadığı, aksine taliplilerinin olduğunu, bizim bu çalışmalardan habersiz yaptığımız açıklamalar üzerine de arka planda durmaya çalıştıkları ancak alternatif bir liste arayışı içerisinde de olduklarına da bizzat şahit oldum.
Bu nedenle zaten taliplisi olan bir kulübe, mevcut yönetimi olan bir kulübe talipli olmayacağımızı her açıklamamızda ifade etmiştik ve bu sözümüzün her zaman da arkasında olacağız.
Bizim için yönetime talip olmanın tek şartı, kulübün kapanmaması, derneğin fesh olmaması noktasındadır. Yoksa düşe kalka da olsa yoluna devam eden bir kulübe ve onun yönetimine talip olanlara her zaman olumlu anlamda destek olmaya devam edeceğiz.
Tekrar ifade ediyorum ki başarılı bir grafik çizen bir yönetimde bir kişinin rahatsızlığının kulübü sahipsizmiş noktasına götürmemesi gerekir. Kendi aralarında veya olağanüstü kongrede yenilenen kadrolarla yoluna devam edebilir diğer yöneticiler.
Eğer buradaki başarı sadece kulüp başkanının eseri ise diğer yöneticilerin ne yaptığını da açıkçası kişisel olarak merak ediyorum.
Eğer gerçekten tüm yükü sadece başkanın üzerine yıkmışlar ve şimdi başkanın sağlık sorunları nedeniyle bu yükü taşıyamaması üzerine kulübü kapanma noktasına getirecek 8 kişi kalıyorsa geriye, ben sadece başkana göstermiş olduğu fedakarlık ve özveriden dolayı teşekkür ediyorum. Yok, eğer bu başarı ekip başarısı ise bir kişinin eksilmesi ekibin dağılmasını gerektirmese gerek.
Netice de, ben kişisel olarak bu süreçten sonra kendi adıma yönetim veya diğer resmi kulüp organlarına aday olmayacağım gibi birlikte hareket ettiğimiz ekip dışında çıkacak herhangi bir oluşumun içerisinde yer almayacağım.
Kendi adıma hangi şartlarda çıkacağımı da açık cümlelerle ifade ettiğimi düşünmekteyim. Bu hususta kimse ile polemiğe girmek, takıma ve kulübe zarar verici açıklamalar ve tartışmalara sürüklenmek de istemiyorum. Kulübün resmi organlarında yer almam halinde, kendi hasbi değil de hesabi duygular içerisinde bulunabilme endişesini de taşımaktayım. Bu nedenle herhangi bir oluşumun içerisinde yer almamın, kulübe fayda değil zarar vereceği inancını taşımaktayım. Bu kararlar benim kişisel tercihim olup, birlikte yola çıktığımız arkadaşlarımızla bu nokta da herhangi bir istişaremiz de olmamıştır” ifadelerini kulandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Doğankent Gazetesi, Harşit Vadisi'nin Sesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Doğankentspor için “Ben Yokum!” Dedi...
Doğankent Spor Kulübünün Kurucu Başkanı Yusuf Özden ile bazı eski yöneticilerin geçtiğimiz hafta yaptığı ortak açıklama ile kulübün yönetimsiz kalması halinde devreye girebilecekleri yönündeki açıklamalarının bazı çevrelerde rahatsızlık oluşturduğu dile getirildi.
Bu konu ile ilgili görüşlerini sorduğumuz eski yöneticilerinden Ömer Tekin, Doğankentspor Kulüp Başkanı Serkan Cihan’a geçirdiği rahatsızlık nedeniyle geçmiş olsun dileklerini ileterek, kulübe sağladığı katkılar nedeniyle de teşekkür etti.
Tekin, yaptığı açıklamada “Biz geçtiğimiz hafta gayet net bir şekilde düşüncelerimizi ifade ettik, hangi şartlarda göreve talip olacağımızı da net çizgileri ile ortaya koyduk.
Biz hiçbir zaman taliplisi olan bir kulübe veya devam eden yönetime talip olmadık, olmayacağız da.
Bize gelen bilgilerde ‘takımın liglere katılamayacağı, kimsenin kulüple ilgilenmediği, hatta Doğankent Spor Kulübü Derneğinin de kapatılacağı’ söylenerek kulübe sahip çıkmamız istendi.
Hatta mevcut yönetimin de bu doğrultuda basın açıklamaları olduğunu görünce bizde Kulübün Kurucu Başkanı Yusuf Özden ve kulübün kısa sürede başarılı bir noktaya gelmesinde büyük emeği olan Rasim Ünlü ile istişare ederek, kulübü bu çıkmazdan kurtarmak için neler yapabileceğimizi istişare ettik.
Bu istişareler sonucunda da şayet kulüp kapanma noktasına gelecekse bu yükün altına girme kararı verdik.
Ancak daha sonraki gelişmelerde, gerek yerel basın, gerekse sosyal medya aracılığı ile verilen mesajlarda; kulübün liglere katılma kararı aldığı ve gerekli işlemlerinde yapıldığı kamuoyu ile paylaşıldı.
Bu süreçte yine yapılan bazı açıklamalar ve paylaşımlarla da tekrar farklı polemikler içerisine çekilmeye çalışıldığımızı gördük.
Bizim yaptığımız açıklama gayet net ve açıktı. Biz açıklamamızda ana fikir olarak ‘…mevcut bir yönetim görevine devam ederken, alınan herhangi bir olağanüstü kongre kararı bulunmazken bizim doğankentspor yönetimine talip olmamız şık olmaz. Ancak mevcut yönetim bu görevi sürdüremeyeceğini düşünerekten istifa ederek, kulüp olağanüstü kongreye giderse biz o zaman başka talipli çıkmasa, kulübü ortada bırakmaz kendi oluşturacağımız kadrolarla görevi almaya hazırız’ dedik.
Yani birinci şartımız ‘mevcut yönetimin istifa etmesi’ idi, ikinci şartımız ise ‘kendi oluşturacağımız kadrolarla görevi almaya’ hazır olduğumuzdu.
Ancak bu açıklamalarımızdan sonra yapılan açıklamalar ve bizzat şahsıma yönelik yapılan teklif ve eleştirilerde, bizim dışımızda oluşturulan yönetim kurulu listelerinde yer almamız veya kendi hazırlayacağımız listelerde bazı isimlerin yer almaması yönünde oldu. Hâlbuki biz yaptığımız açıklamayı kamuoyu ile net olarak paylaşmıştık.
Demişti ki ‘…mevcut yönetimin istifa etmesi…’ ve ‘…kendi oluşturacağımız kadrolarla görevi almaya…’ hazırız. Yoksa olağanüstü kongre ile veya bize yapılan telkin veya tehditlerle oluşturacağımız bir liste ile böyle bir yola çıkmamız mümkün değildir.
Böyle bir açıklamanın nedeni ise daha önce yönetimde iken yaşadığımız sıkıntılar ve uğradığımız haksızlıklara ile içerden veya dışardan uğradığımız sabote edici hareketlere tekrar maruz kalabileceğimiz endişeleri idi.
Bu endişelerimizin yersiz olmadığını da yaptığımız açıklamalardan sonra yaşadığımız olaylar bize açık ve net olarak göstermiş oldu.
Bu noktadan sonra da takımın olumsuz etkilenmemesi, kulübün sıkıntısız yönetim oluşturması için gösterdiğimiz çabaların arka planda sekteye uğratılmaya çalışıldığına bizzat kendim şahit oldum. Hal böyle olunca da yaptığımız açıklamanın bir bağlayıcılığının kalmadığını gördük.
Takım üzerinde heves ve hesabı olanların bu heves ve hesaplarının hala devam ettiğine şahit olduğumuzdan ve yaptığımız açıklamaların bağlayıcılığından da yola çıkarak bu hafta sonu yapılacak olan olağanüstü genel kurulda yönetim için liste çıkartmayacağımız gibi ondan sonraki süreçte de bu doğrultuda bir girişimimiz olmayacaktır.
Olumlu veya olumsuz şartlar altında yoluna devam eden bir oluşuma talip olmayacağımız gibi olumsuz yönde bir müdahalemizde hiçbir zaman olmayacaktır.
Bizde yardım talep edilmesi halinde, yönetim dışında kalmak suretiyle iyi niyet çerçevesinde gerekli desteği vermeye önceki yönetimlere olduğu gibi bundan sonraki yönetimlere de devam edeceğiz.
Zaten bizim dışımızda gelişen olaylar sonucunda kulübün eski yöneticilerinden; Selçuk Patan ve Mahmut (Fatih) Şahin gibi isimlerin yönetim oluşturmak için farklı arayışlar içerisinde olduğuna da bizzat şahit olduğum için kendi aramızda yaptığımız ikinci bir değerlendirme ile bizim dışımızda farklı bir yönetim oluşturulması için kulüp üzerinde emeği olan kişilere de gerekli alanı sağlamak için kenarda durmayı ve kulübün Doğankent’te yaşayan yöneticilerle yönetilmesi gerektiği kanaatimizi muhataplarına da ilettik.
Zaten şu anda liglere devam eden bir takım var ve Doğankentspor camiasının da yakından takip ettiği gibi kulübün kısa sürede gözle görülür başarılar elde etmesine katkısı olan bir yönetimde hala görevi başında bulunmaktadır.
Yine Kulüp Başkanı Serkan Cihan’ın, sosyal medya aracılığı ile yaptığı açıklamada ‘Borçsuz toprak sahalı ve 1 kupa ile aldığım Doğankent Spor Kulübü Başkanlığını sahası yapılmış ve 4 kupa daha ekleyerek yine borçsuz bir şekilde sona ediyorum, yapılacak olağanüstü kongrede sağlık sorunlarım sebebiyle tekrar aday olamayacağım. Bu süreçte benden önce bu görevi sürdüren başkanlara yönetimlerine ve özellikle birlikte görev yaptığım yönetim kurulumdaki abilerime sonsuz destekleri için teşekkür ediyorum. Başkanlığım döneminde birlikte görev yaptığım teknik ekiplere, futbolculara ve taraftarlarımıza destekleri için ayrı ayrı teşekkürler. Yeni yönetim oluşuncaya kadar görevdeyiz’ ifadelerini kullanması da göz ardı edilmemelidir.
Hala görevinin başında olan bir yönetim var ve bu yönetim 9 kişiden oluşmaktadır. Buradan bir kez daha Kulüp Başkanı Serkan Cihan’a geçirdiği rahatsızlık nedeniyle geçmiş olsun dileklerimi iletirken, başkanın sağlık sorunları nedeniyle görevi bırakmak istemesi, yönetimin yok sayılacağı anlamına gelmiyor. Yönetim istifa etmediğine göre, yeni yönetim oluşuncaya kadar da görevlerine devam edeceklerini açıkladıklarına göre, bizim bu noktada devreye girmemiz söz konusu bile olamaz.
Kaldı ki ben kendim yaptığım kulis çalışmaları ve bana gelen taleplerden kulübün sahipsiz olmadığı, aksine taliplilerinin olduğunu, bizim bu çalışmalardan habersiz yaptığımız açıklamalar üzerine de arka planda durmaya çalıştıkları ancak alternatif bir liste arayışı içerisinde de olduklarına da bizzat şahit oldum.
Bu nedenle zaten taliplisi olan bir kulübe, mevcut yönetimi olan bir kulübe talipli olmayacağımızı her açıklamamızda ifade etmiştik ve bu sözümüzün her zaman da arkasında olacağız.
Bizim için yönetime talip olmanın tek şartı, kulübün kapanmaması, derneğin fesh olmaması noktasındadır. Yoksa düşe kalka da olsa yoluna devam eden bir kulübe ve onun yönetimine talip olanlara her zaman olumlu anlamda destek olmaya devam edeceğiz.
Tekrar ifade ediyorum ki başarılı bir grafik çizen bir yönetimde bir kişinin rahatsızlığının kulübü sahipsizmiş noktasına götürmemesi gerekir. Kendi aralarında veya olağanüstü kongrede yenilenen kadrolarla yoluna devam edebilir diğer yöneticiler.
Eğer buradaki başarı sadece kulüp başkanının eseri ise diğer yöneticilerin ne yaptığını da açıkçası kişisel olarak merak ediyorum.
Eğer gerçekten tüm yükü sadece başkanın üzerine yıkmışlar ve şimdi başkanın sağlık sorunları nedeniyle bu yükü taşıyamaması üzerine kulübü kapanma noktasına getirecek 8 kişi kalıyorsa geriye, ben sadece başkana göstermiş olduğu fedakarlık ve özveriden dolayı teşekkür ediyorum. Yok, eğer bu başarı ekip başarısı ise bir kişinin eksilmesi ekibin dağılmasını gerektirmese gerek.
Netice de, ben kişisel olarak bu süreçten sonra kendi adıma yönetim veya diğer resmi kulüp organlarına aday olmayacağım gibi birlikte hareket ettiğimiz ekip dışında çıkacak herhangi bir oluşumun içerisinde yer almayacağım.
Kendi adıma hangi şartlarda çıkacağımı da açık cümlelerle ifade ettiğimi düşünmekteyim. Bu hususta kimse ile polemiğe girmek, takıma ve kulübe zarar verici açıklamalar ve tartışmalara sürüklenmek de istemiyorum. Kulübün resmi organlarında yer almam halinde, kendi hasbi değil de hesabi duygular içerisinde bulunabilme endişesini de taşımaktayım. Bu nedenle herhangi bir oluşumun içerisinde yer almamın, kulübe fayda değil zarar vereceği inancını taşımaktayım. Bu kararlar benim kişisel tercihim olup, birlikte yola çıktığımız arkadaşlarımızla bu nokta da herhangi bir istişaremiz de olmamıştır” ifadelerini kulandı.
En Çok Okunan Haberler