Doğankent'te spor kamuoyunda konuşulan ve Giresun yerel basınında da benzer haberlerin yer alması üzerine Doğankent Spor Kulübü Kurucu üyeleri ve eski yöneticilerinden oluşan bir grup ortak açıklama yaptı.
Doğankentspor Kurucu Başkanı ve eski Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Özden ve 9 Aralık 2017 tarihinde yapılan Genel Kurul Seçimleri sonrasında yönetim kurulu üyeliğine getirilen ve ardından yönetimin kendi arasında yaptığı seçimle kulüp sekreterliği görevine getirilen Rasim Ünlü ile aynı dönemde kulübün basın sözcülüğü görevini yapan Ömer Tekin, Doğankentspor ile ilgili yerel basında çıkan haberler ve Doğankent ilçesinde konuşulan hususlarla ilgili ortak bir açıklamada bulundular.
Eski yöneticiler tarafından yapılan açıklama şöyle; “Son günlerde bizlerin şahsına ve Doğankentspor’un Kurucu Yönetiminde yer alan eski yöneticilere gelen taleplerden; Doğankentspor’un kapanmak üzere olduğu, kulübün idare edilemeyecek duruma geldiği ve geçtiğimiz yılda aynı sıkıntılar nedeniyle liglerin bitimine haftalar kala, ligde kalma umudunu matamatiksel olarak kaybetmediği halde ligden çekilerek Süper Amatör Kümeden 1.Amatör Kümeye düşen takımın bu sezon ekonomik sıkıntılar nedeniyle lige katılamayacağı, dolayısıyla takımın sahipsiz kaldığı, kimsenin takıma sahip çıkmadığı ifade edilmektedir.
Biz her zaman Doğankentspor’un sahipsiz olmadığını, hiç kimse sahip çıkmasa bile biz eski yöneticiler ve bu takımın kurucuları olarak bu takıma sahip çıkacağımızı beyan etmiştik.
Mevcut bir yönetim görevine devam ederken, alınan herhangi bir olağanüstü kongre kararı bulunmazken bizim Doğankentspor yönetimine talip olmamız şık olmaz. Ancak mevcut yönetim bu görevi sürdüremeyeceğini düşünerekten istifa ederek, kulüp olağanüstü kongreye giderse biz o zaman başka talipli çıkmasa, kulübü ortada bırakmaz kendi oluşturacağımız kadrolarla görevi almaya hazırız.
Bizim tek bir derdimiz olur. Doğankentspor’un misyonuna uygun, tüzüğüne uygun bir şekilde yönetilmesine katkı sağlamak. Bizim için böyle bir kulübün, hele hele altyapı eksikliklerinin tamamlanmış ve tamamlanmaya devam ettiği bir dönemde ortada kalması üzücü bir gelişme.
Uzun uğraşlar ve takipler sonucunda bizim başlattığımız ve belli bir noktaya getirdiğimiz Doğankentspor Semt Sahasının, daha sonraki dönemlerde göreve gelen bürokratlarımız ve siyasetçilerimizin de desteği ile standartlara uygun hale gelmesi ilçemiz için olumlu bir kazanımdır.
Şayet Doğankentspor’a talip olan çıkmaz da bizlerin mecburiyetten dolayı göreve gelmemiz halinde bu kazanımlara yeni kazanımlar katarak ilçede öncelikle spor altyapısının oluşturulması, buna yönelik olarak ta çocuklarımızın ve gençlerimizin kulüp çatımız altında yeni hedeflere doğru adım atmasını sağlamaya çalışmak olacaktır.
Bunu yaparken de devlet kurumları, yerel yöneticiler ve siyasetçilerimizle kulüp yönetimi olarak sen-ben kavgası yapmadan işbirliği içerisine girerek, Doğankent’e ne kazandırabilirizin hesabını yapacağız.
Biz bu Kulübü kurarken tek derdimiz; Doğankent’te gençlerin kahve köşelerinden kurtulması, enerjilerini atacakları, beden ve beyin sağlığını güçlendirecek aktivitelere yönlendirilmesi, Doğankent Spor Kulübünün Kurumsal bir yapıya kavuşturularak, kişilere bağımlı bir kulüp değil, kendi ayaklarının üzerinde duracak bir kulüp olarak Giresun Amatör Küme takımlarına örnek olabilecek bir takım olmasını arzu etmiştik.
Bu hedefimize de emin adımlarla ilerleyen; yönetim, teknik ekip ve oyuncu kadrosuyla birlikte çıktığımız yolda, takımın gelişimine ve kurumsallaşmasına katkı sağlayamayan yönetim kurulu üyelerinin yerine daha aktif yönetim kurulu üyeleri ile yine teknik ve sporcu kadrosunda kendi menfaat ve beklentilerini Doğankentspor’un menfaat ve beklentilerinin üzerinde gören teknik heyet ve sporcularla yollarımızı ayırarak istikrarlı bir şekilde yolumuza devam ederken, gerek başarı grafiği, gerekse deplasmanda bile bariz üstünlüğü hissedilen seyirci potansiyeli ile Giresun 2.Amatör Küme ve alt liglerde daha ilk günden itibaren ağırlığını hissettiren bir kulüp olma başarısını da göstermiştik.
Öyle ki Giresun Amatör Kümede 30-40 yıllık kulüplerin ulaşamadığı hedeflere, kendi öz kaynaklarımızla ve tek derdi Doğankentspor forması için akıttığı terin karşılığı olarak sadece kulübün başarılı olmasını isteyen futbolcu kadrosuyla 1-2 yıl içerisinde ulaşma başarısı da göstermiş olduk.
Tabi ki bu başarının getirdiği rüzgarla birlikte gerek içerden, gerekse dışardan gelen ve bizim hedeflerimizle örtüşmeyen talep ve tekliflere karşı vermeye başladığımız mücadele, kulübü kurumsal yapıya kavuşturma hedefimizde önce yavaşlama, ardından da sapma meydana getirmeye başladı.
Uzun süre; gerek takım içerisinde, gerek yönetim içerisinde, gerekse dikkat çeken başarı grafiğimiz üzerine ilçe dışında saha içi ve saha dışı baskı ve haksızlıklarla mücadele etmek durumunda kalmamız yönetim olarak bizleri yormaya ve yıpratmaya başlamıştı.
Bizim dışımızda gelişen bu olaylar nedeniyle uzun süre direnmemize rağmen sadece kulübün menfaatlerini düşünerekten, kulüp yönetimine de çok fazla talipli ve bizim hedeflerimizden daha da fazla hedefler koyan kişilerin ortaya çıkmasıyla birlikte, Kurucu Yönetim ve devamında Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı olan Yusuf Özden Başkanlığındaki seçimle göreve gelen Yönetim Kurulu olarak, o zaman ki takım oyuncuları ve teknik kadronun da arzu ve beklentileri doğrultusunda yönetimi bırakmak zorunda kaldık.
Doğankentspor üzerinde geçici başarılar ve geçici hevesler gibi bir niyetimiz olmadığı için de bize yapılan eleştirilerin hiçbirisini bizden sonra gelen yönetimlere karşı yapmadık, söyleyeceğimiz tek kelimenin takımın motivasyonunu, kulübün birlik ve beraberliğini bozmasından endişe ederekten mümkün mertebe sadece bir Doğankentspor taraftarı olarak takımı uzaktan izlemek durumunda kaldık.
Görünürde uzak kalsak da arka planda Doğankentspor’dan uzak durmadık. Kulübün devlet kurumlarında sıkıntıya gireceği işleri yakından takip ederek, kulüp yöneticilerine gerekli uyarılarımızı yaptık. Hatta kulübe gelir getirici, gençlerin kulüp çatısı altında diğer sportif aktivitelere yönlendirilmesi içinde projeler üretmeye çalışarak, bu hususta kulüp yöneticileriyle birlikte gençlerin farklı alanlara da yönlendirilmesi için çaba sağladık. Ancak, bu işlerin 1-2 yöneticinin veya benim kişisel çabalarımla olmayacağı da aşikar olduğu için bir netice alınamadı.
Yine Doğankentspor’un geleceğinden duyduğumuz endişeyi de en üst perdeden, kamuoyuna yansıtmadan, Doğankentspor da aktif ve etkili olan kişilere doğrudan ilettik.
Doğankentspor’un iyi yönetilmediğini, günlük ve dönemlik başarılar için uzun vadeli hedeflerden sapıldığını, asıl hedefin Doğankentspor’u kurtarmak değil günü kurtarmak olduğunu, kısa vadede çok fazla para harcanarak elde edilen başarıların uzun soluklu olamayacağını, kulübün kişilerin ekonomik gücüne endeksli bir yönetim anlayışıyla kurumsallaşamayacağını, gelinen noktada başarı gibi görülen kazanımların, değil uzun vadede çok kısa bir süre sonra kulübün içinden çıkılmaz noktalara getirilmesine sebep olacağını dillendirdik.
Bu hususta somut örneklerde verdik. Kişilerin ekonomik gücüne dayalı başarılar elde eden Siirt Jet-Pa Spor, Orduspor, Kombasan Konyaspor gibi takımlardan örnek vererek 1-2 sezonluk başarının başarı sayılamayacağını, önemli olanın kalıcı başarıların sağlanabileceği bir altyapı kurulması olduğu noktasında defalarca uyarılarda bulunduk.
Biz takım kurarken kişilerin isteklerine değil Doğankentspor’un menfaatlerine yönelik bir zihniyet güderek, futbolcularımızın da maddi bir kazanım değil, Doğankentspor’un menfaatlerini kendi menfaatleri üzerinde tutacak bir tutum sergilemeye teşvik ettik.
Doğankentspor’un kurulduğu zamanlardan, bugüne geldiği noktaya baktığımızda; toprak bile olmayan, taşlı çakıllı bir sahadan, çim saha ve her türlü imkanın bulunduğu bir ortamda antrenman ve maç yapacağı imkanları olduğunu görmekteyiz. Devlet kendi üzerine düşen görevi yerine getirmiştir. Getirmeye de devam edecektir. Ancak tezat olan durum o günlerde kulüp yönetimine bir sürü insan talip iken, bugün tüm imkanlara rağmen kimsenin talip olmamasıdır. Bunun nedenlerini iyi düşünmek ve analiz etmek lazım. Başarılı bir yöneticilik kalıcılık gerektiren projelere imza atmayı gerektirir. Yönetici varken var, yönetici yokken yok olacak başarılar bireysel başarılar olabilir ama kurumsal bir başarıdan söz edilemez. Hal böyle olunca da başarı gibi gözüken işlerin devamı getirilemez.
İyi giden işleri herkes sahip olmaya çalışır, önemli olan kötü giden işlere sahip çıkabilmektedir. Başarı rakamsal sonuçlarla ifade edilemez. Başarı devamı gelebilecek altyapı ile ölçülebilir. Bu hayatın her alanında aynıdır. Başarıda devamlılık varsa orada iyi bir yönetim anlayışı hakim olmuş demektir. Yoksa zirvede iken çaresiz isen o başarı kalıcı bir başarı değil, zorlama bir çıkıştır. Düşüşü de aynı hızda olur.
İyi bir yöneticiliğe örnek göstermek gerekirse bugün Giresunspor Yönetimini iyi analiz etmek lazım. Az para ile hatta bir sürü borç ile devraldıkları kulüp bugün zirvelerde yer almaktadır. Bir zamanlar transfer tahtaları kapalı olan kulüp, bugün kendi liginde tek, bir üst ligde sayılı olan UEFA bayrağını kulüp binasının kapısına diktirmiş bir kulüp. İşte örnek yöneticilik budur. Talip olunması gereken yönetim anlayışı da budur. Kalıcı olan yapı da budur.
Bütün bu açıklamaları niye yapıyoruz. Başarı elde etmek için “BEN” değil “BİZ” olmasını başarmak lazım. Onu başardığımızda netice kendiliğinden gelecektir. İşte “BİZ” de bu noktada Doğankentspor’un menfaatleri için şayet kimse sahip çıkmıyor ve ortada kalmışsa Doğankentspor’u ortada ve sahipsiz bırakmayız. “BİZ” Doğankentspor’un kötü gün dostuyuz. Hangi kümede oynadığı hiç önemli değildir. Hangi rakamsal sonuçları da aldığı hiç önemli değildir. Doğankentspor Kulübünün hedefi rakamsal başarılar elde etmek değildir, kuruluş amacı da bu değildir. Doğankent Spor Kulübü’nün amacı ilçede bulunan çocukları ve gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutmak, onların enerjilerini dostluk ve kardeşlik bağları içerisinde sahalarda boşaltmalarını sağlamaktır.
“BİZ” bu kulübü ortada bırakmayız. Ancak şunun iyi bilinmesi lazım ki bize; maddi beklentisi olan futbolcular lazım değildir. Bize: madde beklentisi olan teknik kadro da lazım değildir. Bize; tel örgülerin dışarısında, hakemlere ve rakip takımın oyuncularına hakaret ve küfür eden amigolar da lazım değil. “BİZE” seyircisiyle, yönetimiyle, teknik heyetiyle, oyuncusuyla herkesin örnek göstereceği dinamikler lazım. İşte Doğankentspor’un amacı bu olmalı. Örnek gösterilen, örnek gösterilebilecek bir kulüp olmalı. AMATÖR ruhu olmalı. İşin özü bir RUHU olmalı.
Kimse sahip çıkmasa, mevcut yönetim de (-ki basında yer alan açıklamaları gördüğümüz için böyle bir açıklama yapmak ihtiyacı hissettik) “ben devam edemiyorum.” diyorsa ve hala başarının geçici rakamsal sonuçlar değil de kalıcı kurumsal kazanımlar olması gerektiğini kabul ettiklerini beyan ederseler biz bu takımı sahipsiz bırakmayız. Bu takıma sahip çıktığımız zaman da sahada ki rakamsal sonuçlara bakarak “biz şöyle başarılı olduk, böyle başarılı olduk. Bunlar bizim kadar başarılı olamadı. Olamazlar da!..” diyerekten bizi tekrar hedeflerimizden uzaklaştırmaya çabalayan olacaksa da yollarına devam etsinler veya böyle diyecek kimseler varsa da takıma sahip çıksınlar.
Bizim hedefimiz belli. Rakamsal ve saha sonuçları hedefimiz değildir. Oynadığımız ligin düzeyi ve ligdeki yerimiz de bizim için hedef değil. Bizim tek bir hedefimiz var. Doğankentli gençleri kötü ortamlardan uzak tutarak, Türk Sporuna alt yapıdan yıldızlar kazandırabilmek. Bunun içinde öncelikli hedefimiz tıpkı eskiden olduğu gibi U kategorisindeki çocuklar ve gençler olacaktır.
Bugün Doğankentspor’da başarıdan başarıya koşarak en son geçtiğimiz yıl U19 liginde Şampiyon olarak Giresun’umuzu temsil takım bizim zamanımızda U13 den sporla tanışan yavrularımızdır.
Aynı altyapıyı oluşturmak adına tekrar birlik ve beraberliği sağlayarak, Doğankent’in içerde ve dışardaki dinamiklerini de hiçbir ayrım gözetmeden harekete geçirerek birlik ve beraberlik içerisinde hedefimize ulaşacağımıza inancımız tamdır.
Bu inanç ve gaye doğrultusunda ilk başta da ifade ettiğimiz gibi mevcut yönetimin istifa etmesi veya görevi bırakması halinde, başka bir talipli de olmaması durumunda bu göreve talip olduğumuzu, mevcut yönetimin devamı veya başka taliplilerin olması halinde de her zamanki gibi Doğankentspor’a desteğimizin devam edeceğinin bilinmesi hususunu kamuoyunun bilgisine sunarız.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Doğankent Gazetesi, Harşit Vadisi'nin Sesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doğankent Spor Sahipsiz Değildir!...
Doğankentspor Kurucu Başkanı ve eski Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Özden ve 9 Aralık 2017 tarihinde yapılan Genel Kurul Seçimleri sonrasında yönetim kurulu üyeliğine getirilen ve ardından yönetimin kendi arasında yaptığı seçimle kulüp sekreterliği görevine getirilen Rasim Ünlü ile aynı dönemde kulübün basın sözcülüğü görevini yapan Ömer Tekin, Doğankentspor ile ilgili yerel basında çıkan haberler ve Doğankent ilçesinde konuşulan hususlarla ilgili ortak bir açıklamada bulundular.
Eski yöneticiler tarafından yapılan açıklama şöyle; “Son günlerde bizlerin şahsına ve Doğankentspor’un Kurucu Yönetiminde yer alan eski yöneticilere gelen taleplerden; Doğankentspor’un kapanmak üzere olduğu, kulübün idare edilemeyecek duruma geldiği ve geçtiğimiz yılda aynı sıkıntılar nedeniyle liglerin bitimine haftalar kala, ligde kalma umudunu matamatiksel olarak kaybetmediği halde ligden çekilerek Süper Amatör Kümeden 1.Amatör Kümeye düşen takımın bu sezon ekonomik sıkıntılar nedeniyle lige katılamayacağı, dolayısıyla takımın sahipsiz kaldığı, kimsenin takıma sahip çıkmadığı ifade edilmektedir.
Biz her zaman Doğankentspor’un sahipsiz olmadığını, hiç kimse sahip çıkmasa bile biz eski yöneticiler ve bu takımın kurucuları olarak bu takıma sahip çıkacağımızı beyan etmiştik.
Mevcut bir yönetim görevine devam ederken, alınan herhangi bir olağanüstü kongre kararı bulunmazken bizim Doğankentspor yönetimine talip olmamız şık olmaz. Ancak mevcut yönetim bu görevi sürdüremeyeceğini düşünerekten istifa ederek, kulüp olağanüstü kongreye giderse biz o zaman başka talipli çıkmasa, kulübü ortada bırakmaz kendi oluşturacağımız kadrolarla görevi almaya hazırız.
Bizim tek bir derdimiz olur. Doğankentspor’un misyonuna uygun, tüzüğüne uygun bir şekilde yönetilmesine katkı sağlamak. Bizim için böyle bir kulübün, hele hele altyapı eksikliklerinin tamamlanmış ve tamamlanmaya devam ettiği bir dönemde ortada kalması üzücü bir gelişme.
Uzun uğraşlar ve takipler sonucunda bizim başlattığımız ve belli bir noktaya getirdiğimiz Doğankentspor Semt Sahasının, daha sonraki dönemlerde göreve gelen bürokratlarımız ve siyasetçilerimizin de desteği ile standartlara uygun hale gelmesi ilçemiz için olumlu bir kazanımdır.
Şayet Doğankentspor’a talip olan çıkmaz da bizlerin mecburiyetten dolayı göreve gelmemiz halinde bu kazanımlara yeni kazanımlar katarak ilçede öncelikle spor altyapısının oluşturulması, buna yönelik olarak ta çocuklarımızın ve gençlerimizin kulüp çatımız altında yeni hedeflere doğru adım atmasını sağlamaya çalışmak olacaktır.
Bunu yaparken de devlet kurumları, yerel yöneticiler ve siyasetçilerimizle kulüp yönetimi olarak sen-ben kavgası yapmadan işbirliği içerisine girerek, Doğankent’e ne kazandırabilirizin hesabını yapacağız.
Biz bu Kulübü kurarken tek derdimiz; Doğankent’te gençlerin kahve köşelerinden kurtulması, enerjilerini atacakları, beden ve beyin sağlığını güçlendirecek aktivitelere yönlendirilmesi, Doğankent Spor Kulübünün Kurumsal bir yapıya kavuşturularak, kişilere bağımlı bir kulüp değil, kendi ayaklarının üzerinde duracak bir kulüp olarak Giresun Amatör Küme takımlarına örnek olabilecek bir takım olmasını arzu etmiştik.
Bu hedefimize de emin adımlarla ilerleyen; yönetim, teknik ekip ve oyuncu kadrosuyla birlikte çıktığımız yolda, takımın gelişimine ve kurumsallaşmasına katkı sağlayamayan yönetim kurulu üyelerinin yerine daha aktif yönetim kurulu üyeleri ile yine teknik ve sporcu kadrosunda kendi menfaat ve beklentilerini Doğankentspor’un menfaat ve beklentilerinin üzerinde gören teknik heyet ve sporcularla yollarımızı ayırarak istikrarlı bir şekilde yolumuza devam ederken, gerek başarı grafiği, gerekse deplasmanda bile bariz üstünlüğü hissedilen seyirci potansiyeli ile Giresun 2.Amatör Küme ve alt liglerde daha ilk günden itibaren ağırlığını hissettiren bir kulüp olma başarısını da göstermiştik.
Öyle ki Giresun Amatör Kümede 30-40 yıllık kulüplerin ulaşamadığı hedeflere, kendi öz kaynaklarımızla ve tek derdi Doğankentspor forması için akıttığı terin karşılığı olarak sadece kulübün başarılı olmasını isteyen futbolcu kadrosuyla 1-2 yıl içerisinde ulaşma başarısı da göstermiş olduk.
Tabi ki bu başarının getirdiği rüzgarla birlikte gerek içerden, gerekse dışardan gelen ve bizim hedeflerimizle örtüşmeyen talep ve tekliflere karşı vermeye başladığımız mücadele, kulübü kurumsal yapıya kavuşturma hedefimizde önce yavaşlama, ardından da sapma meydana getirmeye başladı.
Uzun süre; gerek takım içerisinde, gerek yönetim içerisinde, gerekse dikkat çeken başarı grafiğimiz üzerine ilçe dışında saha içi ve saha dışı baskı ve haksızlıklarla mücadele etmek durumunda kalmamız yönetim olarak bizleri yormaya ve yıpratmaya başlamıştı.
Bizim dışımızda gelişen bu olaylar nedeniyle uzun süre direnmemize rağmen sadece kulübün menfaatlerini düşünerekten, kulüp yönetimine de çok fazla talipli ve bizim hedeflerimizden daha da fazla hedefler koyan kişilerin ortaya çıkmasıyla birlikte, Kurucu Yönetim ve devamında Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı olan Yusuf Özden Başkanlığındaki seçimle göreve gelen Yönetim Kurulu olarak, o zaman ki takım oyuncuları ve teknik kadronun da arzu ve beklentileri doğrultusunda yönetimi bırakmak zorunda kaldık.
Doğankentspor üzerinde geçici başarılar ve geçici hevesler gibi bir niyetimiz olmadığı için de bize yapılan eleştirilerin hiçbirisini bizden sonra gelen yönetimlere karşı yapmadık, söyleyeceğimiz tek kelimenin takımın motivasyonunu, kulübün birlik ve beraberliğini bozmasından endişe ederekten mümkün mertebe sadece bir Doğankentspor taraftarı olarak takımı uzaktan izlemek durumunda kaldık.
Görünürde uzak kalsak da arka planda Doğankentspor’dan uzak durmadık. Kulübün devlet kurumlarında sıkıntıya gireceği işleri yakından takip ederek, kulüp yöneticilerine gerekli uyarılarımızı yaptık. Hatta kulübe gelir getirici, gençlerin kulüp çatısı altında diğer sportif aktivitelere yönlendirilmesi içinde projeler üretmeye çalışarak, bu hususta kulüp yöneticileriyle birlikte gençlerin farklı alanlara da yönlendirilmesi için çaba sağladık. Ancak, bu işlerin 1-2 yöneticinin veya benim kişisel çabalarımla olmayacağı da aşikar olduğu için bir netice alınamadı.
Yine Doğankentspor’un geleceğinden duyduğumuz endişeyi de en üst perdeden, kamuoyuna yansıtmadan, Doğankentspor da aktif ve etkili olan kişilere doğrudan ilettik.
Doğankentspor’un iyi yönetilmediğini, günlük ve dönemlik başarılar için uzun vadeli hedeflerden sapıldığını, asıl hedefin Doğankentspor’u kurtarmak değil günü kurtarmak olduğunu, kısa vadede çok fazla para harcanarak elde edilen başarıların uzun soluklu olamayacağını, kulübün kişilerin ekonomik gücüne endeksli bir yönetim anlayışıyla kurumsallaşamayacağını, gelinen noktada başarı gibi görülen kazanımların, değil uzun vadede çok kısa bir süre sonra kulübün içinden çıkılmaz noktalara getirilmesine sebep olacağını dillendirdik.
Bu hususta somut örneklerde verdik. Kişilerin ekonomik gücüne dayalı başarılar elde eden Siirt Jet-Pa Spor, Orduspor, Kombasan Konyaspor gibi takımlardan örnek vererek 1-2 sezonluk başarının başarı sayılamayacağını, önemli olanın kalıcı başarıların sağlanabileceği bir altyapı kurulması olduğu noktasında defalarca uyarılarda bulunduk.
Biz takım kurarken kişilerin isteklerine değil Doğankentspor’un menfaatlerine yönelik bir zihniyet güderek, futbolcularımızın da maddi bir kazanım değil, Doğankentspor’un menfaatlerini kendi menfaatleri üzerinde tutacak bir tutum sergilemeye teşvik ettik.
Doğankentspor’un kurulduğu zamanlardan, bugüne geldiği noktaya baktığımızda; toprak bile olmayan, taşlı çakıllı bir sahadan, çim saha ve her türlü imkanın bulunduğu bir ortamda antrenman ve maç yapacağı imkanları olduğunu görmekteyiz. Devlet kendi üzerine düşen görevi yerine getirmiştir. Getirmeye de devam edecektir. Ancak tezat olan durum o günlerde kulüp yönetimine bir sürü insan talip iken, bugün tüm imkanlara rağmen kimsenin talip olmamasıdır. Bunun nedenlerini iyi düşünmek ve analiz etmek lazım. Başarılı bir yöneticilik kalıcılık gerektiren projelere imza atmayı gerektirir. Yönetici varken var, yönetici yokken yok olacak başarılar bireysel başarılar olabilir ama kurumsal bir başarıdan söz edilemez. Hal böyle olunca da başarı gibi gözüken işlerin devamı getirilemez.
İyi giden işleri herkes sahip olmaya çalışır, önemli olan kötü giden işlere sahip çıkabilmektedir. Başarı rakamsal sonuçlarla ifade edilemez. Başarı devamı gelebilecek altyapı ile ölçülebilir. Bu hayatın her alanında aynıdır. Başarıda devamlılık varsa orada iyi bir yönetim anlayışı hakim olmuş demektir. Yoksa zirvede iken çaresiz isen o başarı kalıcı bir başarı değil, zorlama bir çıkıştır. Düşüşü de aynı hızda olur.
İyi bir yöneticiliğe örnek göstermek gerekirse bugün Giresunspor Yönetimini iyi analiz etmek lazım. Az para ile hatta bir sürü borç ile devraldıkları kulüp bugün zirvelerde yer almaktadır. Bir zamanlar transfer tahtaları kapalı olan kulüp, bugün kendi liginde tek, bir üst ligde sayılı olan UEFA bayrağını kulüp binasının kapısına diktirmiş bir kulüp. İşte örnek yöneticilik budur. Talip olunması gereken yönetim anlayışı da budur. Kalıcı olan yapı da budur.
Bütün bu açıklamaları niye yapıyoruz. Başarı elde etmek için “BEN” değil “BİZ” olmasını başarmak lazım. Onu başardığımızda netice kendiliğinden gelecektir. İşte “BİZ” de bu noktada Doğankentspor’un menfaatleri için şayet kimse sahip çıkmıyor ve ortada kalmışsa Doğankentspor’u ortada ve sahipsiz bırakmayız. “BİZ” Doğankentspor’un kötü gün dostuyuz. Hangi kümede oynadığı hiç önemli değildir. Hangi rakamsal sonuçları da aldığı hiç önemli değildir. Doğankentspor Kulübünün hedefi rakamsal başarılar elde etmek değildir, kuruluş amacı da bu değildir. Doğankent Spor Kulübü’nün amacı ilçede bulunan çocukları ve gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutmak, onların enerjilerini dostluk ve kardeşlik bağları içerisinde sahalarda boşaltmalarını sağlamaktır.
“BİZ” bu kulübü ortada bırakmayız. Ancak şunun iyi bilinmesi lazım ki bize; maddi beklentisi olan futbolcular lazım değildir. Bize: madde beklentisi olan teknik kadro da lazım değildir. Bize; tel örgülerin dışarısında, hakemlere ve rakip takımın oyuncularına hakaret ve küfür eden amigolar da lazım değil. “BİZE” seyircisiyle, yönetimiyle, teknik heyetiyle, oyuncusuyla herkesin örnek göstereceği dinamikler lazım. İşte Doğankentspor’un amacı bu olmalı. Örnek gösterilen, örnek gösterilebilecek bir kulüp olmalı. AMATÖR ruhu olmalı. İşin özü bir RUHU olmalı.
Kimse sahip çıkmasa, mevcut yönetim de (-ki basında yer alan açıklamaları gördüğümüz için böyle bir açıklama yapmak ihtiyacı hissettik) “ben devam edemiyorum.” diyorsa ve hala başarının geçici rakamsal sonuçlar değil de kalıcı kurumsal kazanımlar olması gerektiğini kabul ettiklerini beyan ederseler biz bu takımı sahipsiz bırakmayız. Bu takıma sahip çıktığımız zaman da sahada ki rakamsal sonuçlara bakarak “biz şöyle başarılı olduk, böyle başarılı olduk. Bunlar bizim kadar başarılı olamadı. Olamazlar da!..” diyerekten bizi tekrar hedeflerimizden uzaklaştırmaya çabalayan olacaksa da yollarına devam etsinler veya böyle diyecek kimseler varsa da takıma sahip çıksınlar.
Bizim hedefimiz belli. Rakamsal ve saha sonuçları hedefimiz değildir. Oynadığımız ligin düzeyi ve ligdeki yerimiz de bizim için hedef değil. Bizim tek bir hedefimiz var. Doğankentli gençleri kötü ortamlardan uzak tutarak, Türk Sporuna alt yapıdan yıldızlar kazandırabilmek. Bunun içinde öncelikli hedefimiz tıpkı eskiden olduğu gibi U kategorisindeki çocuklar ve gençler olacaktır.
Bugün Doğankentspor’da başarıdan başarıya koşarak en son geçtiğimiz yıl U19 liginde Şampiyon olarak Giresun’umuzu temsil takım bizim zamanımızda U13 den sporla tanışan yavrularımızdır.
Aynı altyapıyı oluşturmak adına tekrar birlik ve beraberliği sağlayarak, Doğankent’in içerde ve dışardaki dinamiklerini de hiçbir ayrım gözetmeden harekete geçirerek birlik ve beraberlik içerisinde hedefimize ulaşacağımıza inancımız tamdır.
Bu inanç ve gaye doğrultusunda ilk başta da ifade ettiğimiz gibi mevcut yönetimin istifa etmesi veya görevi bırakması halinde, başka bir talipli de olmaması durumunda bu göreve talip olduğumuzu, mevcut yönetimin devamı veya başka taliplilerin olması halinde de her zamanki gibi Doğankentspor’a desteğimizin devam edeceğinin bilinmesi hususunu kamuoyunun bilgisine sunarız.”
En Çok Okunan Haberler